2 Ekim 2018 Salı

Brugge'dan Brüksel'e Zamanda Yolculuk



Bu zamana kadar gittiğimiz tüm tarihi yerlerde acaba burası önceden nasıldı diye hayal kurardım. Brugge'da hayal kurmanıza gerek yok çünkü geçmişte nasılsa şimdi de öyle. Sadece sokaklarda yürümek sizi geçmişe götürüyor. Söylenecek çok da bir şey yok aslında hayran kalmaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. Nasıl oluyor da bin yıl öncesinin şehri bizi bu gün bu kadar etkilerken bu günün şehirleri bizi mutsuz edebiliyor?






Aslında buraya şehir demeye içim çok da el vermiyor. Farklı bir ismi olmalı sanki. Brugge'a girdiğiniz gibi bu farklılığı hissetmeye başlıyorsunuz. Baktığınız her yer bir kare fotoğraf, bir manzara oluyor. Aslında çok da anlatılabilecek bir şey değil. İçinde olmak lazım. Tabi şu da var insanın kendi yaşadıkları ve kafasındakilerle birleştiğinde bu etkiyi yapıyordur sanırım. Çünkü herkes aynı şekilde etkilenmiyor. İn Brugge filmini izleyenler bilir...






































Brugge'u vaktimizin yettiği kadar içimize sindirdik. Böyle de enteresan bir durum var tabi. Vakit ve bir daha gelmeme ihtimali insanda üstün bir gezme ve deneme çabası oluşturuyor. Belki de uzun uzun vaktimiz olsa  bu tadı alamazdık. Kısa zamana bir çok şeyi sığdırmak da farklı bir mutluluk veriyor sanırım.

Brüksel

Aslında Brüksel demek biraz iddialı olur. Grand Place demek yeterli. Ama o kısmı da iyi gezdik ve tadını çıkardık. Akşam yemeği de farklı bir deneyim oldu. Tencerede gelen kremalı midye ve deniz ürünlü makarna. Unutamayacağım yemeklerden biriydi.










 Bize meydan olsun, akşam olsun, gerisi kolay...







2 yorum: