Çanakkale savaşlarıyla alakalı hemen hemen herkesin bi fikri, dedelerinden kalma bi hikayesi vardır. Benim de bir hikayem var. Biraz kısa ama kısalığı hikayenin tamamını bilmediğimden ötürü...
Dedemin babası, Bezruk(isim Çerkesce) oğlu Harun Çanakkale savaşlarında bulunur. Neresinde ve ne kadar görev almıştır ne yapmıştır onu bilmiyorum. Savaş biter ve hayatta kalmanın mucize olduğu savaş ortamından köyü Susurluk/ Balıklıdere'ye geri döner.Milli Mücadele kazanılır, Cumhuriyet kurulur, soyadı kanunu çıkar.Dairede Harun'a ne soyadı almak istediğini sorduklarında "SAĞLAM" der. İsmi artık Harun SAĞLAM olmuştur. Köye döner. Köydekilerden biri Harun'un Sağlam soyadını aldığını duyunca "Sen niye Sağlam diye soyadı aldın ayağın topal?" diye sorar. Harun, ayağının birini isabet aldığı şarapnel parçası yüzünden kaybetmiştir. O günden beri isabet alan bacağının dizden aşağısı tahtadan bir protezdir. Harun adama cevap verir "Çünkü benim sözüm sağlam!"
Gelibolu'ya gittim. Şehitlikler, siperler, anıtlar, savaşılan yerler... Harun'un bacağına denk gelen şarapnel parçasının yönü biraz daha farklı olsa... Bunları düşünmek, bir sürü ihtimal. Acaba yaralandığında ne yaptı? Nasıl kurtuldu. Kurtarıldı mı? Nerede savaştı. Ya kurtulamasaydı? Binlerce soru...
Çanakkale'de nereye baksam ne hikaye anlatılsa ne öğrensem daha derinlere gidiyordum. Benden önceki Harun SAĞLAM'ın basmış olduğu bir yere basmış olmak, onun bakmış olduğu bir yere bakmak, altında dinlenmiş olduğu bir ağacı bulmak, Şehit olmuş bir arkadaşının adını şehitliklerde okumuş olmak. Bütün bunlar çok olasıydı. Dedemden bana kalan bir mektup yoktu koca bir Çanakkale vardı.
Benden önceki Harun SAĞLAM... Bacağına isabet eden şarapnel parçası biraz sapmış olsa ben Harun SAĞLAM olmayacaktım. Ve şimdi ben de oradaydım. Adımın verilme sebebinin olduğu yerde. Benim gibi bir çoğunun adının verildiği yerde...
----------------------------------------------0000000000000000000-----------------------------------------------
Dedemin babası, Bezruk(isim Çerkesce) oğlu Harun Çanakkale savaşlarında bulunur. Neresinde ve ne kadar görev almıştır ne yapmıştır onu bilmiyorum. Savaş biter ve hayatta kalmanın mucize olduğu savaş ortamından köyü Susurluk/ Balıklıdere'ye geri döner.Milli Mücadele kazanılır, Cumhuriyet kurulur, soyadı kanunu çıkar.Dairede Harun'a ne soyadı almak istediğini sorduklarında "SAĞLAM" der. İsmi artık Harun SAĞLAM olmuştur. Köye döner. Köydekilerden biri Harun'un Sağlam soyadını aldığını duyunca "Sen niye Sağlam diye soyadı aldın ayağın topal?" diye sorar. Harun, ayağının birini isabet aldığı şarapnel parçası yüzünden kaybetmiştir. O günden beri isabet alan bacağının dizden aşağısı tahtadan bir protezdir. Harun adama cevap verir "Çünkü benim sözüm sağlam!"
Gelibolu'ya gittim. Şehitlikler, siperler, anıtlar, savaşılan yerler... Harun'un bacağına denk gelen şarapnel parçasının yönü biraz daha farklı olsa... Bunları düşünmek, bir sürü ihtimal. Acaba yaralandığında ne yaptı? Nasıl kurtuldu. Kurtarıldı mı? Nerede savaştı. Ya kurtulamasaydı? Binlerce soru...
Çanakkale'de nereye baksam ne hikaye anlatılsa ne öğrensem daha derinlere gidiyordum. Benden önceki Harun SAĞLAM'ın basmış olduğu bir yere basmış olmak, onun bakmış olduğu bir yere bakmak, altında dinlenmiş olduğu bir ağacı bulmak, Şehit olmuş bir arkadaşının adını şehitliklerde okumuş olmak. Bütün bunlar çok olasıydı. Dedemden bana kalan bir mektup yoktu koca bir Çanakkale vardı.
Benden önceki Harun SAĞLAM... Bacağına isabet eden şarapnel parçası biraz sapmış olsa ben Harun SAĞLAM olmayacaktım. Ve şimdi ben de oradaydım. Adımın verilme sebebinin olduğu yerde. Benim gibi bir çoğunun adının verildiği yerde...
----------------------------------------------0000000000000000000-----------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder