Eğer bu yazı Gökçeada'ya gitme hesapları yaparken karşınıza çıktıysa okumaya devam edin. Belki sizi 4 saat beklemekten kurtarabilir.
Biz adaya Mayıs ayında gittik. Bu yüzden çok sık feribot yoktu. Gelibolu'dan(Kabatepe) 9'da kalkacak olan feribota yetişebilmek için Lapseki'den 7 civarı kalkan bir feribota bindik. Yarım saat gibi bir sürede karşıya varmıştık. Gelibolu'ya vardığımızda Kabatepe'ye devam ettik. Bunun başka bir alternatifi daha var. Çanakkale'den binip Eceabat'a geçmek. Eğer saatleri uydurabilirseniz bu daha mantıklı.
8:40'ta Kabatepe iskelede sıraya girdik. 10dk. sonra bir ses duyduk. Feribot doldu! Bir sonraki Feribot saat 13:00'da, iner misin çıkar mısın? İşte böyle bir garip feribot sistemi. Dolmuş gibi dolunca gidiyor. İstersen sabah 5'te gel. Yani kesin bir çözümü yok. Acaba numaralı bilet satmak çok mu zor? Bilemiyorum. Eğer Gökçeada'ya gidecekseniz bu feribot olayına çok dikkat edin derim. Yarım gün rötarla geziye başladık.
Madem yazdım biraz da adayla ilgili bir şeyler yazayım. Arabasız geçmek gibi bir alternatif düşünemiyorum. Bozcaada gibi küçük değil. Üstelik öyle motor kiralarız falan gibi maceralara da pek açık gibi görünmüyor. Tarihi dokusu olan köyler adada bulabileceğiniz haritalarda belirtilmiş. Biz yemek olarak, adanın ortalarında (sanırım Dereköy'dü) bir yerde oğlak yedik ve çok güzeldi.Akşam yemeği için sahil ve balık düşünürseniz Kaleköy gayet uygun. Kahvaltı için ise Eskibademli'de manzaralı bir otel bulduk ama sanırım yazın kalabalık olur... Gerisi gezdik tozduk işte fotoğraflar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder