6 Kasım 2019 Çarşamba

Yakın Ve Uzak Lesvos Ve Midilli


        Çok hızlı tavsiyelerle başlayayım. Nedense bu sefer böyle bir hassasiyete kapıldım. Kapıda vize! İlk duyduğumda kapı önü sohbeti gibi pratik bir şey sanmıştım. Hani biz içeri girmeyelim hemen kapıda ne konuşacaksak konuşalım. Tatlı da olur öyle uzar biraz. Hiç alakası yokmuş ya! Neredeyse 3 saat bekledik Yunan kapısında. İki gece kalacağımız için programımızda çok bir aksaklık yaratmadı ama günübirlik gelen birileri vardı.  Şunu söyleyeyim hemen günübirlik diye bir şey yok. Vapur saatleri ve bekleme süreleri birbirine eklenince geriye o günden pek bir şey kalmıyor. Tabi biz bayram tatilinde gittiğimiz için ekstra kalabalıktı ve üstüne elektrikler gitti falan...

     Araba kiralayacaksanız önceden kiralayın! Biz öyle yaptık Özge sağ olsun. 

     Toprak yollara girmeyin! Biz girdik. Google Maps'e güvendik. Yol görünen yerler zeytinliğe dönüşene kadar gittik. Kiralık araba, zaman geçiyor, lastik patlasa bittik dağın başı, hava sıcak...
Neyse ki bu stresi bayağı bir yaşadıktan sonra düze çıktık da sonunda rotamıza başladık.

Molivos
















































     Midilli'ye sırf Molivos için bile gidilir. Denizden çıkıp, dar sokakların arasına daldığınızda her biri birbirinden farklı taş evler karşılıyor sizi. Her birinin bahçesinde farklı çiçekler, limon ağaçları. Kaleye doğru tırmandıkça hava serinliyor, denizden gelen esintiyi hissediyorsunuz. Güneşin batışı buradan çok güzel. Her şey yavaşlamış ve neredeyse durmuş gibi. En tepeye çıktığınızda neşeli bir kalabalık denize doğru fotoğraflar çekiyor. Güneşi batırdınız ve gökyüzü pembeleşmeye başladı. Denizi en geniş açıdan gören bir masada kendinize yer buluyorsunuz. Kediler ortak oluyor yemeğinize. Aşağıda küçük kayıklar sizi selamlarken Akdeniz'i çekiyorsunuz içinize. Sonra aklınıza geliyor. Yani belki gelir. Bir ada, bu kadar yakınken nasıl bir o kadar uzak olabiliyor. Olabiliyor...
















































     Molivos'tan çıkıp güneye doğru ilerledik. Kıyı yolunda gezilmesi gerektiğini düşündüğümüz tüm yerlere girdik. Bu sırada daha gezilmesi gerektiğini bilmediğim yerleri de fark edip gezdik. En güzel şeyler de böyle zamanlar da oluyor aslında. Gitmeden önce ne kadar bakıp plan yapsak da planımız dışında bizi şaşırtan bir çok şey oluyor. Hayat gibi.


Midilli












































    Koyu bir deniz, balıklar, insanlar, mülteci insanlar, kavga etmiş insanlar, manastır, kilise, yıkılmaya terk edilmiş cami... Saz, söz, rakı, ouzo, yemek, Midilli, Mytilene, Lesvos, yakın ama uzak... Yakın ama uzak...




 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder